ÇOCUKLARDA ETKİLİ İLETİŞİM

İletişim kişilerarası ilişkilerin sağlıklı şekilde devam edebilmesi için gerekli olan temel dinamiktir. Günlük yaşantımız da karşılaştığımız sorunlar genellikle iletişim kökenli sorunlardır. Çocuk eğitimin de de iletişim oldukça önemli bir yere sahiptir. Çoğu anne baba çocuğuyla nasıl bir ilişki ve iletişim düzeyi kuracağı konusunda çıkmaza girebilir ve etkili iletişimle ilgili birçok bilgiyi teorik olarak bilsek te uygulamaya dökmek kolay olmayabilir.

Çocuklarla iletişim de öncelikle bilmemiz gereken onun da yetişkinler gibi her şeyin farkın da olduğu ve duygularının olduğudur. Anne babalar genellikle etkili iletişim dendiğinde ‘emir vermemek, sakin konuşmak, rica etmek ‘gibi davranışsal kavramları ele alırlar. Ancak etkili iletişim de çocuğun duygularını kabullenmek, onu koşulsuz sevmek ve bunu belli etmek, çocuğun haklarına saygı göstermek gibi daha çok duyuşsal tepkiler gereklidir. Çocuğa yaşadığı zorlukta ya da anlatmak istediği herhangi bir konuda ne hissettiğini sormak, duygularını ölçmek ve duygularının farkında olduğunuzu göstermek ebeveyn çocuk ilişkinizi kuvvetlendirecek aynı zamanda çocuğun başka bireylerle iletişimini de doğru yönlendirmiş olacaksınız. İyi bir dinleyici olmak çocuğumuzun kendini daha iyi ifade etmesini sağlayacaktır. Konuşmak yerine daha çok ağlamayı kullanan çocuklara hazır olduğun da konuşması gerektiğini söylemek ve onu bekleyeceğinizi söylemek bir süre sonra ağlamayı ortadan kaldıracaktır. Onunla konuşurken göz teması kurmak çocuğun kendini daha güvende ve daha önemli hissetmesini sağlayacaktır. Konuşma başlamadan önce onu kucağınıza alabilir ya da onun mesafesinde oturabilirsiniz. Yukarıdan konuşmanız onun karşısında daha güçlüyüm hissi verecektir ve çocukta baskı oluşacaktır. Söylediklerini anladığınızı belli etmek için onay işaretleri verin (başınızı sallamak, “hıı... hıı..., evet, seni anlıyorum” demek gibi). Çocuğun sorun yaşadığı durumlarda ona ne yapması gerektiğini anlatmak yerine sence ne yapmalıyız gibi daha çok çocuğun çözüm bulabileceği cümlelerle yönlendirme yapmalıyız. Yanlış yaptığın da ‘neden, niçin, ben demiştim’ gibi sorgulayıcı ifadelerden kaçınmalıyız. Almış olduğunuz her yeni karar ya da koymuş olduğunuz her kural kararlı ve sürekli bir biçimde uygulanmaya devam edilmelidir. Tutarlılık doğru davranışın yerleşmesini sağlayacaktır. Ona gün içerisinde yaşına uygun sorumluluklar vermek ve yapmış olduğu her sorumluluk için ona teşekkür etmeyi iyi bir rol model sağlayacaktır. Gün içerisindeki yapacağı her şey yaşına uygun bir şekilde planlanmalıdır. Ne kadar süre televizyon izleyecek, saat kaçta uyuyacak, oyuncaklarını ne zaman toplayacak gibi. Bunun bilincinde olan bir çocuk kendi sınırlarının ve birey olduğunun daha çok farkındadır. Anne ve baba olarak her akşam onunla özel rutin aktiviteler planlayın. Bir çocuk için annenin yeri ayrı, babanın yeri ayrıdır. Bu nedenle birbirinizin rollerini almak için çaba göstermeyin. Her akşam sizinle en az bir şey yapacağını bilmesi onu mutlu eder, rahatlatır ve ilişkinizi güçlendirir. Onu sevdiğinizi dile getirmelisiniz. Sevgiyle büyüyen bir çocuk yaşam karşı çok daha güçlü durur. Söz verdiğiniz şeylerde kesinlikle geri çekilmeyin. Bu onun size olan güvenini zedeler. Ona ait olan sınırları aştığında uyarıda bulunun. Bu uyarılar çocuğu azarlayacak ya da rencide edecek biçimde olmamalıdır. Çocuklar dönemleri gereği bazen oldukça işbirlikçi olabilirken bazen de oldukça inatçı olabilirler. Bu durum da sabırlı olmak ve bu sürecin geçeceğini unutmamak gerekir. Bazı durumlar da çocukla sözel iletişim kuramadığımız anlarda olablir. Öfke nöbeti anında, mutsuz ya da agresif anlarda .Bu durum da en iyi çözüm yolu bolca ve sıkıca sarılarak bedensel iletişimi kullanmak olacaktır. Mutlu, sağlıklı, bol iletişimli günler dileğiyle...